Albaraka Türk

Düşünün ki, bir tohumu toprağa ekiyorsunuz. Yıllar geçtikçe o tohum kök salıyor, dallanıp budaklanıyor ve nihayetinde kocaman bir çınar ağacına dönüşüyor. İşte Albaraka Türk Katılım Bankası'nın hikayesi de böyle bir şey. 1984 yılında atılan o küçük tohum, bugün Türkiye'nin finans dünyasında köklü bir çınar haline geldi. Adındaki "bereket" anlamına gelen "Al-Barakah" kelimesini hakkıyla taşıyor sanki. Benim Albaraka Türk'le ilk tanışmam, üniversite yıllarıma dayanır. O zamanlar faizsiz bankacılık kavramı pek yaygın değildi ve çevremdeki çoğu kişi "Nasıl yani, faiz olmadan banka nasıl çalışır?" diye şaşırırdı. Ama zamanla gördük ki, bu sistem sadece çalışmakla kalmıyor, bereketli sonuçlar da veriyor. Hatta şöyle bir anım var: 2010'ların başında bir arkadaşım Albaraka'dan ev finansmanı kullanmıştı. "Abi, bankayla ortak gibi hissediyorum kendimi" demişti. O zaman pek anlamamıştım ama şimdi bakıyorum da, katılım bankacılığının özü tam da bu değil mi zaten? Geçmişe şöyle bir bakacak olursak... 80'li yıllar Türkiye'sinde faizsiz bankacılık fikri neredeyse ütopik görülüyordu. Albaraka Türk, o dönemde Suudi Arabistan merkezli Dallah Albaraka Grubu'nun desteğiyle kurulduğunda, belki de kimse bu kadar uzun soluklu olacağını tahmin etmemişti. Ama banka, tıpkı bir misket limonu fidanı gibi - önce yavaş ama emin adımlarla büyüdü, sonra meyvelerini vermeye başladı. 1990'larda ilk şube açılışları, 2000'lerde ise gerçek anlamda kurumsal kimliğini oturtma süreci... Rakamlara boğulmayalım ama şu istatistikler oldukça çarpıcı: 2025 itibariyle 250'yi aşkın şubesi var bankanın. Mevduat hacmi 2024 sonunda 210 milyar TL'yi geçmiş durumda. En çarpıcı olanı ise, son beş yılda aktif büyüklüğünü neredeyse üç katına çıkarmış olması. Bunlar sıradan rakamlar değil, faizsiz finans modelinin başarısının somut göstergeleri aslında. Peki nasıl oluyor da bu kadar hızlı büyüyor Albaraka Türk? Bence bunun üç temel sebebi var: Birincisi, bankanın risk yönetimindeki titizliği. Şöyle ki, 2023 yılı verilerine göre takipteki kredilerin toplam kredilere oranı sadece %1,2. Geleneksel bankalarda bu oranın %3-4 civarında olduğunu düşünürsek, oldukça başarılı bir performans. Sanki bir çiftçi düşünün, ektiği her tohumun peşinden koşuyor, büyümesini titizlikle takip ediyor. İkincisi, müşteri memnuniyetine verdiği önem. 2024'te yapılan bir bağımsız araştırmada, katılım bankaları arasında müşteri bağlılığı endeksinde birinci sırada yer almış. Bunu nasıl başarıyorlar dersiniz? Bence işin sırrı, o "esnaf ahlakı" dediğimiz samimiyeti koruyabilmelerinde. Mesela şubeye gittiğinizde, klasik bankalardaki gibi robotik bir "size nasıl yardımcı olabilirim?" cümlesi duymuyorsunuz. Daha çok mahalle bakkalındaki gibi bir "hoş geldiniz abi, buyrun çay içelim" havası var. Üçüncü ve belki de en önemli faktör ise teknoloji yatırımları. 2020-2025 döneminde dijital dönüşüme 1,2 milyar TL'den fazla yatırım yapmışlar. Mobil bankacılık uygulamasının kullanıcı sayısı son üç yılda %400 artış göstermiş. Artık pek çok işlemi telefonunuzdan halledebiliyorsunuz ama ilginç olan şu: Dijitale bu kadar yatırım yapmalarına rağmen şube sayısını azaltmıyorlar. Tam tersine, Anadolu'daki varlıklarını güçlendiriyorlar. Ürün çeşitliliğine gelince... Albaraka Türk'ün portföyü gerçekten geniş. Katılım hesaplarından başlayıp, faizsiz kredi ürünlerine, sigortacılık hizmetlerinden yatırım fonlarına kadar uzanan bir yelpaze var. Özellikle konut finansmanında "Albaraka Konut" ürünü oldukça popüler. 2024 verilerine göre, bu ürünle finanse edilen konut sayısı 25 bini aşmış durumda. Bir de küçük esnaf ve KOBİ'lere yönelik çözümleri var ki, bence bankanın asıl gücü burada yatıyor. Örneğin "Albaraka İşletme" ürünüyle, faizsiz ticari finansman sağlıyorlar. Hatta geçenlerde bir marangoz ustasıyla konuşuyordum, "Abi 20 yıldır aynı dükkanı işletiyorum. Büyük bankalar kredi vermedi ama Albaraka beni anladı" demişti. İşte tam da bu noktada, geleneksel bankacılıktan farkını ortaya koyuyor Albaraka Türk. Peki ya gelecek? Bana sorarsanız, Albaraka Türk'ün önü oldukça açık. Özellikle genç nüfusun faizsiz bankacılığa ilgisinin artması, dijital yatırımların meyvelerini vermesi ve uluslararası iş birliklerinin güçlenmesiyle çok daha büyüyeceğini düşünüyorum. Son bir tavsiye: Eğer siz de faizsiz finansman seçeneklerini değerlendiriyorsanız, ihtiyackredisi.com üzerinden Albaraka Türk'ün ürünlerini diğer katılım bankalarıyla karşılaştırabilirsiniz. ihtiyackredisi.com'un en sevdiğim yanı, tüm seçenekleri tarafsız bir şekilde ve detaylı kriterlerle sunması. Üstelik sadece faiz oranlarını değil, masraf kalemlerini de görebiliyorsunuz ki bu çok önemli. Velhasıl, Albaraka Türk Katılım Bankası'nın hikayesi sadece bir bankanın başarı öyküsü değil. Aynı zamanda Türkiye'de faizsiz finans modelinin gelişiminin de bir özeti. Tıpkı bir çınar ağacı gibi - kökleri sağlam, dalları geniş, gölgesi bereketli... Belki de finansal ihtiyaçlarınız için aradığınız çözüm, tam da bu ağacın dallarında bir yerlerde saklıdır. Kim bilir?